Derviş Mehmet, 1930 yılında gerçekleşen Menemen Olayı’nın baş aktörlerinden biri olarak tarihe geçti. Şeriat talepleriyle isyan başlatan bu kişi, olayların büyümesine neden olmuş ve yargılanarak idam edilmiştir. Peki, Derviş Mehmet kimdi ve bu olayın arkasında ne vardı?
Derviş Mehmet Kimdir?
Derviş Mehmet, 1930 yılında yaşanan Menemen Olayı’nın baş aktörüdür. Kendisi, halk arasında şeyh veya tarikat lideri olarak bilinse de aslında böyle bir unvanı yoktur. Daha çok, dini söylemlerle insanları etkileyen bir kişiydi.
Menemen Olayı, laiklik karşıtı bir ayaklanma olarak tarihe geçti. Derviş Mehmet ve yanındaki kişiler, şeriat düzenini geri getirmek istediklerini söyleyerek halkı kışkırttı. Olaylar sırasında asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay öldürüldü ve bu durum, Cumhuriyet yönetimi için büyük bir kriz yarattı.
Menemen Olayı ve Derviş Mehmet’in Rolü
Derviş Mehmet, bir grup insanla birlikte 23 Aralık 1930’da Menemen’e geldi. Ellerinde yeşil bir bayrak taşıyor, çevredekilere “Şeriat isteriz!” diye bağırarak destek toplamaya çalışıyorlardı. Halktan bazı kişiler bu çağrıya katıldı, ancak çoğu korkuyla uzaktan izledi.
Durumu kontrol altına almak için asteğmen Kubilay, yanındaki askerlerle birlikte olay yerine geldi. Amacı, kalabalığı sakinleştirmekti. Ancak Derviş Mehmet ve adamları, silahlarını çekerek Kubilay’a saldırdı. Ağır yaralanan Kubilay, olay yerinde öldü. Kalabalık daha da kontrolden çıkarken, askerler olaya müdahale etmek zorunda kaldı.
Derviş Mehmet’in Yakalanışı ve İdamı
Menemen Olayı’nın ardından ülkede büyük bir infial oluştu. Olayın sorumlularını bulmak için sıkıyönetim ilan edildi ve hızla soruşturma başlatıldı. Derviş Mehmet ve yanındaki kişiler kısa sürede yakalandı.
Mahkeme süreci İzmir’de, Divan-ı Harp Mahkemesi tarafından yürütüldü. Derviş Mehmet, yargılama sırasında savunma yaparken olayların bu kadar büyüyeceğini tahmin etmediğini söyledi. Ancak mahkeme, onun halkı isyana teşvik ettiğine, devlet otoritesine karşı geldiğine ve Cumhuriyet rejimini yıkmaya çalıştığına karar verdi.
Sonuç olarak, idam cezasına çarptırıldı. Cezanın, olayın gerçekleştiği yer olan Menemen’de infaz edilmesine karar verildi. 3 Şubat 1931 tarihinde Derviş Mehmet ve bazı suç ortakları, Menemen’de halkın görebileceği bir alanda idam edildi. Cezanın burada uygulanmasının sebebi, halka bir mesaj vermek ve Cumhuriyet rejimine karşı yapılan isyanların karşılıksız kalmayacağını göstermekti.
İnfaz sırasında Derviş Mehmet’in oldukça soğukkanlı olduğu söylenir. Hatta darağacına çıkarken “Bu da Allah’ın takdiri” gibi sözler söylediği rivayet edilir. Ancak idam edildikten sonra, Cumhuriyet yönetimi onun halk arasında bir sembol haline gelmesini engellemek için mezar yerini açıklamamış ve herhangi bir türbe yapılmasına izin vermemiştir.
Dönemin Gazetelerinde Menemen Olayı ve Derviş Mehmet
Menemen Olayı, dönemin basınında büyük yankı uyandırdı. Cumhuriyet, Hakimiyet-i Milliye ve Vakit gibi gazeteler, olayı “Cumhuriyet’e karşı büyük bir tehdit” olarak duyurdu. Manşetlerde, Derviş Mehmet ve yanındaki kişilerin şeriat isteyen bir grup olduğu vurgulandı.
Gazetelerden Bazı Manşetler:
- Cumhuriyet Gazetesi (24 Aralık 1930): “Menemen’de irtica ayaklanması! Asteğmen Kubilay şehit edildi.”
- Hakimiyet-i Milliye: “Cumhuriyet’e meydan okuyan gericilere en ağır ceza verilecek!”
- Vakit Gazetesi: “Menemen’deki isyancıların sonu darağacı olacak.” [ A ]
Olayın ardından idam kararları açıklandığında, gazeteler bu süreci de yakından takip etti. Özellikle Derviş Mehmet’in “şeriat isteyen bir isyancı” olarak tanıtıldığı ve halkın bu tür olaylara karşı uyanık olması gerektiğinin vurgulandığı haberler yayınlandı.
Derviş Mehmet’in idamı sonrası da gazeteler, “Laiklik zafer kazandı”, “Cumhuriyet irticaya boyun eğmeyecek” gibi ifadelerle durumu değerlendirdi.
Halkın Tepkisi:
Gazete haberlerine göre, halkın büyük bir kısmı olaya tepki gösterdi ve Cumhuriyet rejiminin sert müdahalesini destekledi. Ancak, kırsal kesimlerde bazı grupların bu olaydan dolayı sessiz bir tepki içinde olduğu da yazıldı.